Arama Yapın

Aramak istediğiniz kelimeyi yazın

Koordinatörlükler

Rusya’nın İran’a Uygulanacak Ambargo Konusundaki Tutumu ve Rus-Türk İşbirliği Olanakları

Dr. İrina Svistunova, Rusya Stratejik Araştırmalar Merkezi, ORSAM Danışma Kurulu Üyesi
2012 yılının başında, Ortadoğu’da uluslararası gerilimin arttığına şahit olmaktayız. İran’ın nükleer programını bahane ederek başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin İran’a karşı yeni petrol yaptırımları gündeme getirmesi üzerine Tahran, Hürmüz Boğazı’nın kapatılabileceği uyarısında bulunmuştur. Bütün bu gelişmeler, askerî çatışma ihtimalini arttırmaktadır. Ortadoğu’da giderek gerginleşen ortamda dünya ülkelerinin İran’a yaptırım ve baskı konusundaki tutumlarının kutuplaşması net bir şekilde belirlenmiştir. Rusya, Çin, Türkiye, Hindistan gibi büyük devletler yeni ambargonun uygulanmasına karşı çıkmıştır.
 
Rusya hükümeti, BM kararlarının sınırlarını aşan tek taraflı tedbirler konusundaki ilkesel tutumunu daha Kasım 2011’de ABD, İngiltere ve Kanada’nın yeni yaptırımlar ilan ettiklerinde ortaya koymuştu. Tek taraflı yaptırımların genişletilmesi, Moskova tarafından, uluslararası toplumun Tahran ile diyaloğun düzenlenmesine yönelik çabalarının zayıflatıldığı ve İran sorunu üzerinde gerginlik yaratıldığı şeklinde yorumlanmıştır. Aslında Rusya’nın yaklaşımının temelinde üç tez yatmaktadır:
 
1- Tek taraflı yaptırımlar, uluslararası toplumun asıl amacı olan kitle imha silahlarının yayılmaması rejiminin pekiştirilmesine katkı yapamamaktadır.
 
2. Bundan önce kabul edilmiş olan tek taraflı yaptırımlar, güven ortamının oluşturulamayacağı durumunu meydana getirip müzakere sürecinin gelişmesini yavaşlatmıştır.
 
3. Tek taraflı adımlar, İran ile görüşmelerde uluslararası toplumu temsil eden 5+1 Grubu ülkelerinin işbirliği ruhuna ters düşerek ortak hareket alanını daraltmaktadır.
 
Rusya, 23 Ocak’ta aldığı bir kararla, İran’a karşı yeni yaptırımlar uygulanmasını amaçlayan AB’nin tutumunu kaygıyla karşılamıştır. İran ekonomisinin belirli sektörlerinin gelişmesinin engellenmesini amaçlayan bu gibi tedbirler, uluslararası düzeyde uzun süreden beri devam eden İran nükleer programı sorununa diplomatik yollardan çözüm arayışlarına zarar vermektedir. Rus yetkililerin ifade ettikleri gibi baskı kullanarak İran’ı “cezalandırma” politikası yanlış temellere dayanmaktadır.

İran halkının ıstıraplarına yol açacak ekonomik önlemlerin alınması, uluslararası hukuka aykırı olup anlaşmazlıkların barışcıl yöntemle haledilmesini sağlayamamaktadır. Böyle bir baskı ortamında Tahran’ın ödün vermesi ve politikasının değiştirilmesi yönündeki beklentiler gerçekdışı olmaktadır. Rusya’nın İran sorununun çözümüne yaklaşımı, ön şartsız müzakereler, aşamalı ve karşılıklı adımlar, eşitlik ve karşılıklı saygı ilkesine dayanan diyalog üzerinde odaklanmıştır.
 
Problemin siyasi boyutunun yanısıra İran’a yaptırımlar sorununun ekonomik boyutu da dikkate değerdir. Avrupa Birliği, ABD stratejisinden yana tavır alarak yeni yaptırımlara katılırken, gelişmelerin Avrupa ekonomisi için muhtemel olumsuz etkisini azaltma çabasına girmiştir. Aynı şekilde ABD, mali çıkarlarını gözeterek yaptırımların “yol haritasını” çizmiştir. Ancak küreselleşme süreçlerinin etkisi altındaki dünyamızda, uluslararası enerji piyasasında önemli rol oynayan İran ile iktisadi bağların koparılmasının yansımaları yine küresel çapta olacaktır. Petrol ambargosu neticesinde zor duruma düşürülen İran’ı nükleer programından vazgeçirme yönündeki ABD girişimleri, sadece İran için değil, aynı zamanda dünya finans krizinin sonuçlarını tam olarak gideremeyen birçok ülkenin ekonomisi için sarsıntılar getirebilir.
 
Ortadoğu’daki anahtar ülkelerden ve İran’ın komşusu olan Türkiye, çalkantılı bölgenin daha fazla istikrarsızlaşması olasılığını tehdit olarak algılamaktadır. ABD’nin gayretlerine rağmen İran’a karşı petrol yaptırımlarına katılmayacağını ilan eden Ankara, bölgesel politikasının bağımsızlığına önem verdiğini göstererek milli çıkarlarını uluslararası konjonktürden üstün tuttuğunu kanıtlamıştır. Son yıllarda İran ile düzenli şekilde yoğunlaşan ticari-ekonomik bağları, özellikle de Türk ekonomisinin İran’ın gaz ve petrol kaynaklarına ihtiyacı, Türk-İran ilişkilerinin geliştirilmesini motive etmektedir.  
 
Rusya ve Türkiye, Ortadoğu’nun istikrarsızlaşması kaygılarını paylaşarak aynı zamanda İran’ın barışçıl amaçlı nükleer program hakkını tanımaktadır. İki ülke, İran nükleer krizinin çozülmesine diplomatik yollardan ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, İran sorununda benzer tutumlara sahip olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda müzakere sürecinin canlandırılmasından yana olan Moskova ile Ankara, 5+1 Grubu ile Tahran arasında yeni görüşmenin düzenlenmesi gayreti içerisindedir. Batılı ülkelerin Ocak 2011’de İstanbul’da gerçekleştirdikleri görüşmenin sonuçsuz kaldığı şeklindeki bazı algılamalara rağmen; Rusya, Türkiye ve İran tarafından sürecin olumlu şekilde değerlendirilmesi kayda değer bir husus oluşturmaktadır. Rus yetkililerine göre, hassas bir gündem maddesi olan İran nükleer programı meselesi, her türlü gerginliğe rağmen müzakere çabalarının devam ettirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu durum tüm taraflar için de makuliyet ve sorumluluk içeren yegane seçenektir.
 
Bilindiği gibi Rusya, Türkiye hükümetinin öne sürdüğü 5+1 Grubu ile görüşmelerin Türkiye’de yapılması teklifini desteklemiştir. Türkiye’nin İran ile iyi komşuluk ilişkileri ve kültürel yakınlığı, teklifin Tahran’da olumlu karşılanmasına neden olmaktadır. Bu arada Rusya, uluslararası arenada söz sahibi olan BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olarak görüşmelerin tekrar başlaması için diplomatik çaba sarfetmektedir. Gelişmeler, hem Ortadoğu bölgesi hem de tüm dünyayı ilgilendiren böylesi önemli bir konuda Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarının örtüşmesi anlamına gelmektedir. Bazı alanlarda stratejik ortaklık seviyesine ulaşmış olan Ankara-Moskova ilişkileri, yıllardır uluslararası gündemi meşgul eden İran’ın nükleer programı gibi zor bir sorunun üzerinde dahi siyasi dayanışma göstermekte ve karşılıklı çıkarlara dayalı yeni işbirliği imkanları yaratmaktadır.       

Irina Svistunova  asdasd

Irina Svistunova

Tüm Yazılarını Gör

Başlıklar

Bu Yazıyı Paylaşın
Yazdır

Benzer Yayınlar