Suriye’den yaşanan iç savaş nedeniyle tüm komşu ülkelere büyük göç dalgaları yaşanmaya devam ediyor. Suriye’de istikrarsızlığın ne zaman sona ereceğini hiç kimse kestiremiyor ve iç savaş her geçen gün daha kötü bir hal almaya devam ediyor. Bu süreçte önemli aşamalardan biri de 21 Ağustos 2013 tarihinde Şam’ın banliyölerinde gerçekleşen kimyasal silah saldırısı oldu. Rejim ve muhalefet kimyasal silah saldırısı konusunda birbirlerini hedef gösterirken uluslararası camianın geneli saldırı nedeniyle Şam yönetimini suçlamaktadır. Bu saldırı ABD’nin askeri operasyonunu gündeme getirmiş ancak Rusya’nın “Suriye kimyasal silahlarını teslim etsin” teklifi ile şimdilik bu adım ertelenmiştir.
Ancak kimyasal silah saldırısı iç savaşın insani boyutunu bir kez daha tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermiştir. Daha başka kimyasal silah saldırıları olabileceği ve ABD’nin askeri operasyon düzenleme ihtimalinin belirlemesi ile Suriye’den dışarıya göç dalgasında artış yaşanmıştır. Türkiye bu göç dalgasının önemli noktalarından birini oluşturuyor. Ekim 2013 itibarıyla 200 bini aşkın Suriyeli kamplarda ve rakamı tam bilinmemekle birlikte daha fazlası kamplar dışında Türkiye’de ikamet etmektedir. Göç edenlerin önemli bir kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır.
ORSAM olarak başlangıçtan bu yana iç savaşın insani boyutu ile yakından ilgileniyor. Türkiye’ye farklı nedenlerle göç eden Suriyelilerin hayat hikayelerini yansıtan yüzlerce röportaja yer verdik. Elinizdeki rapor röportajların derlemesinden oluşmaktadır. Bu çalışma Suriyeli kadınlar ile yapılan röportajları içermektedir.
