Irak’ta son dönemin siyasal olarak ana tartışma konusu Sünnilerin yaşadığı bölgelerde yapılan hükümete yönelik protesto gösterileri ve protestocuların talepleri karşısında hükümetin tavrı ile hükümetin geleceği olurken, Kerkük’teki süreç de ağır aksak ilerliyor gibi. Özellikle Bölgesel Kürt Yönetimi ve Irak merkezi hükümeti arasında Kerkük’te yaşanan uzun soluklu gerginliğin ardından iki taraf arasında 7 noktada anlaşma(1) sağlanmasıyla Kerkük’ün geleceği konusu da bölgede gündeme gelmeye başladı. Özellikle Kerkük’ün Sünni Arapların yoğun olarak yaşadığı Havice ilçesinde hükümetin protestoculara yönelik şiddet eylemi içeren tavrı, Türkmenlere yönelik şiddet eylemlerinin artması, peşmergelerin Kerkük’e girmesinden sonra kentteki tansiyonun yükselmesi Birleşmiş Milletleri de harekete geçirdi.
Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Martin Kobler, 26 Mayıs 2013’te Kerkük’ü ziyaret etti. Ziyaret sırasında Türkmen, Arap ve Kürt milletvekillerinin yanı sıra Kerkük İl Meclisi üyelerinin de katıldığı geniş kapsamlı bir toplantı yapıldı. Martin Kobler toplantı sonrasında Kerkük’te seçim yapılmasının bütün partiler tarafından önemsendiğini açıkladı. Bu açıklamada Birleşmiş Milletlerin Kerkük’te seçim yapılmasını ve yeni bir il yönetiminin oluşmasını istediği anlaşılıyor. Bütün tarafların Kerkük’te seçim yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun vurgulanması da önemli. Ayrıca yapılan toplantıda bütün tarafların seçimlere ilişkin düşünce projelerinin de paylaşıldığı söyleniyor. Bu da bölge halkının taleplerinin dikkate alınması açısından oldukça önemli. Ancak Kerkük’teki bütün tarafları aynı düzlemde bir araya getirebilecek bir mekanizmanın kurulup kurulamayacağı asıl tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Zira tüm tarafların öncelikleri, talepleri ve planları farklı. Özellikle Kerkük’te yapılacak seçimlerin Kerkük’ün geleceğine nasıl şekil vereceği de önemli. Yani seçimlerden sonra Kerkük’ün statüsüne ilişkin ne gibi değişikliklerin olacağı da ciddi bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor.
Kerkük’e ilişkin Türkmen, Kürt ve Araplar olmak üzere Hıristiyan azınlıkların da seçimlerin yapılmasını istemesi önemli bir direnç noktasının kırılması anlamını taşıyor. Zira daha önce sadece Kürtler bir an önce Kerkük seçimlerinin yapılması yönünde baskı yapıyordu. Araplar arasında tam bir fikir birliği yok. Hatta Kerkük İl Meclisi’ndeki Arap grubu lideri Abdullah Sami El-Asi, Martin Kobler’in taraflı olduğunu ifade ederek toplantıdan çekildi. Öte yandan Türkmenlerin mevcut şartlar altında yapılacak seçimleri istemedikleri biliniyordu. Ancak Martin Kobler’in açıklamasına göre tüm taraflar Kerkük’teki seçimlerin yapılması gerekliliğinin farkında. Ama bu noktada karşımıza yeni sorunlar çıkıyor. Bilindiği gibi 2003’ten sonra Kerkük’e ciddi bir Kürt göçü yaşanmış ve bu durum kentteki nüfus dengesini de ciddi oranda değiştirmişti. Zaten bu nedenle Irak Anayasası’nın Kerkük’ün statüsünü planlayan 140. Maddesi de işletilemedi ve süresi doldu. 140. Madde Kerkük’te sırasıyla normalleştirme, nüfus sayımı ve en geç 31 Aralık 2007 tarihinde referandum yapılmasını öngörüyordu. Bu referandumla birlikte Kerkük’ün statüsü belirlenecekti. Ancak bu sürecin daha ilk aşaması olan normalleştirme bile tamamlanamadı ve böylece referandum süresi doldu. Normalleştirme kapsamında 2003’ten sonra bozulan Kerkük’ün nüfus dengesinin sağlanması, Saddam döneminde Kerkük’ten zorla göç ettirilen ailelerin eski yerlerine dönmesi ve Saddam Hüseyin rejimi tarafından Kerkük’e yerleştirilen ailelerin de eski yerlerine dönmesi, Saddam döneminde mülklerine el konulan kişilerin mülklerinin iade edilmesi ve tazminat ödenmesi gibi konuların ele alınması ve çözüme kavuşturulması gerekirken bu süreç tamamlamadı. Irak Anayasası’nın 140. Maddesini uygulamak için komisyonlar kurulsa da kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Böyle olunca Kerkük’teki süreç de belirsizliğini korudu. Kerkük’teki siyasi anlaşmazlık nedeniyle 2009 ve 2013’te yerel seçimler de yapılamadı ve 2005’teki mevcut durum korundu. Diğer taraftan Kerkük’te hangi döneme ilişkin seçmen kütüklerinin kullanılacağı büyük tartışma konusu. Kerkük’teki nüfus yapısının değişmesi Kerkük’teki seçmen kitlesini de farklılaştırdı. Bu yüzden Türkmenler Kerkük’te 2004’teki seçmen kütükleri üzerinde yapılacak çalışmayla seçimlerin yapılmasını talep ederken, Kürtler son seçmen kütükleri üzerinden seçim yapılmasını istiyor. Çünkü Kerkük’teki nüfus dengesinin Kürtlerin lehine değişmesi, Kerkük’te Kürtlerin etkinliğini arttırıyor. Ayrıca Kerkük’te Kürtlerin siyasi ve askeri olarak da ağırlıkları bulunuyor. Örneğin Kerkük İl Meclisi’nin 41 üyesinden 26’sı Kürt ve Kerkük Valisi de Celal Talabani’nin liderliğindeki KYB’den Necmettin Kerim. Aynı zamanda Kerkük il yönetiminde de Kürt ağırlığı var. Örneğin sadece Kerkük Eğitim Müdürlüğü Türkmenlerin elindeydi. Ancak görev süresi dolan Kerkük Eğitim Müdürü Şen Ömer Mübarek’in yerine başkan bir atama da yapılmadı. Türkmenler buranın da kendilerinden alınmasından endişeli. Aynı durum Kerkük güvenlik güçleri için de geçerli. Bu açıdan Kerkük’teki seçimlerin bir oldu-bittiye getirilmesi Türkmenleri korkutuyor. Türkmenler Kerkük için dengeli ve eşit paylaşımlı bir sistemin kurulmasından yana. Aslında 2008’de çıkarılan Irak yerel seçimler yasası içerisinde 24. Madde Kerkük’e özel bir durum atfediyor ve Kerkük’te eşit paylaşımlı bir yönetim kurulmasından söz ediyordu. Yani Kerkük’teki il yönetiminin bütün yapılanması içerisinde Türkmen, Arap ve Kürtlere yüzde 32’şer pay verilmesi düşünülmüştü. Ancak bu yasanın uygulanması yapılamadı. Şimdi Kerkük için yeni bir yasa çıkarılması düşünülüyor. Bu da yeni bir sorun olarak karşımıza çıkacak gibi.
Sonuç olarak Kerkük’te dengeli bir çözüm bulmak siyasi olarak tarafları anlaştırmaktan geçiyor. Bu açıdan belki de en ideali eşit paylaşımlı özel statülü bir çözüm. Zira Kerkük’teki demografik, askeri ve siyasi denge, 2003’ten sonra oldukça değişti. Bu değişikliğin tek taraflı olması Kerkük’te yaşayan diğer unsurları da rahatsız ediyor. Bu rahatsızlığın giderilmesi için hiçbir bölgeye dahil olmayan özel statülü ve her grubun ağırlığının “darası” alınarak eşit siyasal ve idari paylaşım ideal görünebilir.
(1) Yapılan anlaşmanın içerdiği 7 nokta için bkz. http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=4462, Erişim: 31 Mayıs 2013.