Arama Yapın

Aramak istediğiniz kelimeyi yazın

Koordinatörlükler

İran’ın Irak Politikası: Sınamalar ve Seçenekler

3 dakika okuma süresi | 24.02.2025

İran, Suriye iç savaşı boyunca Baas rejiminin ayakta kalmasını sağlayan en önemli aktörlerden biri olmuştur. İran, 2014’te Rusya’nın hava desteğine ek olarak sahadaki Şii milis gruplarıyla kara gücü sağlamıştır. Böylece İran, Irak-Suriye-Lübnan hattında nüfuzunu pekiştirmiştir. 2003 sonrası Irak’ta yine milisler aracılığıyla güç kazanan İran, bu stratejiyi on yıl sonra Suriye’de de uygulayarak rejim üzerinden bölgesel etkinliğini artırmıştır. İç savaş süresince İran destekli birçok Iraklı milis grup Suriye’ye geçerek rejimin devamı için savaşmıştır. Bu sayede milis gruplar, İran’ın bölgedeki çıkarlarının korunmasına katkıda bulunmuştur. Doğrudan çatışmaya girmek yerine nüfuzunu derinleştirerek Suriye’de ileri bir savunma stratejisi geliştiren İran, aynı zamanda Suriye üzerinden Lübnan’daki Hizbullah gibi müttefiklerine lojistik destek sağlamıştır.

Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin 8 Aralık 2024’te muhaliflerin askerî harekâtı ile sona ermesi, İran’ın bölgedeki çıkarlarına ağır bir darbe vurmuştur. Bu darbenin yalnızca Suriye ile sınırlı olmadığı bilinmekle birlikte İran’ın ileri savunma stratejisinde kritik bir rol oynayan Irak açısından da önemli sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Zira İran, Irak’taki milis gruplar aracılığıyla Irak sahasını Suriye’ye yönelik bir geçiş güzergâhı olarak kullanmıştır. Özellikle Irak-Suriye sınırında faaliyet gösteren Ketaib Hizbullah gibi İran’a yakın milis gruplar, Suriye’ye milis gücü, silah ve lojistik destek aktarımında kritik bir rol üstlenmiştir. Bu yapı, İran’ın bölgesel stratejisinde Irak’ı yalnızca bir etki alanı olarak değil aynı zamanda Suriye ve Lübnan’daki operasyonlarını besleyen bir lojistik hat olarak konumlandırmasına imkân tanımıştır. Önce Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı seçilmesi ardından 8 Aralık’ta Suriye’de rejimin değişmesi İran’ın karşısına yeni bir tablo çıkarmıştır. Suriye’deki milis yapılanmaları Irak sınırına püskürtülen İran, Irak’taki varlığına yönelik son derece sert adımları önceleyebilecek bir ABD yönetimi ile karşı karşıya kalmıştır.

Söz konusu tablo İran’ı bölgenin yeni gerçekliklerine uyumlu politikalar üretmeye itecektir. Bu politikaların dönüşüm göstereceği yerlerin başında Irak gelmektedir. Bu bağlamda İran’ın tehditleri sınırının ötesinde karşılayabileceği son ülke olarak Irak’ın öne çıktığı söylenebilir. Irak’ta önce milis güçlerin sahada etkisizleştirilmesi ardından Irak siyasetinde İran destekli siyasi grupların yönetim mekanizmasında olası güç kaybı İran adına tehditlerin İran içinde karşılanması anlamını taşıyacaktır. Bu nedenle İran; ABD ve İsrail’e karşı devlet dışı aktörlerle dolaylı coğrafyalarda rekabet ettiği son yer olarak Irak’ı kaybetmek istemeyecektir.

Bakış
Sercan Çalışkan

Sercan Çalışkan

Tüm Yazılarını Gör

Başlıklar

Bu Yazıyı Paylaşın
Yazdır

Benzer Yayınlar