Prof. Dr. Türel Yılmaz, Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi
İran'da üniversitelerin 2009-2010 eğitim-öğretim dönemi 26 Eylül’de başladı. Bu nedenle hükümetin, ulusal muhalefetin itici gücü olarak gördüğü üniversite ve üniversite öğrencilerine yönelik baskılarını artırdığı gözlenmektedir. Bir süre önce, Üniversite ve Bilim Bakanlığı’na radikal İslamcı söylem ve uygulamaları ile tanınan Kamran Danişçu atanmıştı. Ardından, bilimsel araştırma ve eğitim politikalarından sorumlu yardımcılarından Mansur Kabganiyan’ın görevinden ayrılması, başta üniversiteler olmak üzere ülkedeki tüm eğitim ve öğretim kurumlarında daha muhafazakar ve daha İslamcı bir eğitim sisteminin uygulanacağı yorumlarına neden oldu. Ancak yine de, reform yanlısı üniversite öğrencileri protesto gösterilerini sürdürüyor. Üniversite kampüslerinde “Ahmedinejad'a Ölüm” ve “Diktatöre Ölüm” şeklindeki sloganları görmek, duymak yine mümkün. Ahmedinejad Hükümeti’nin üniversitelere yönelik önlemleri, yeni kayıt döneminde başladı. Üniversitelere kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler ve anılanların velilerinden; “öğrencilerin öğrenim sürelerince muhalif eylemlere katılmayacakları” hususunu içeren imzalı taahhütnameler alındığı, ayrıca öğrencilerden, maddi durumu iyi olan yakınları arasından kefil göstermeleri istendiği de ifade edilmektedir. Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından fişlenen öğrencilerin kayıtları yenilenmediği gibi, okulların açılmasıyla birlikte; Tahran, Tebriz ve Şiraz başta olmak üzere birçok üniversitede, disiplin cezaları gerekçe gösterilerek öğrenciler kampüslere alınmadı. Üniversitelerdeki uygulamalarla ilgili olarak Birliği Güçlendirme Ofisi, “herhangi bir suça iştirak etmemiş reform yanlısı öğrencilere keyfi olarak disiplin cezaları verildiğini ve tutuklandığını” açıkladı. Edinilen bilgilere göre rejim, her üniversitede en az 20 öğrenciyi disiplin kurullarına sevk ederken, Zanjan ve Hamedan gibi bazı üniversitelerde disiplin kurullarına ifade vermeyen öğrenciler en az bir sömestr okuldan uzaklaştırılıyor. Gösterilerin merkezi durumundaki Tahran Üniversitesi'ndeki reform yanlısı öğrenciler ise, İstihbarat Bakanlığı'na çağrılarak sert uyarılarda bulunuluyor. Öğrenci gösterilerinin engellenmesi amacıyla, DMO ve üniversite yönetimleri koordineli çalışıyor. Üniversitelerdeki öğretim üyesi açığı, DMO’ya bağlı Tahran İmam Sadık Üniversitesi’ndeki kadrolardan kapatılıyor. Öğrenci yurtlarında, her katta Besiclere bir oda verildiği, ayrıca DMO bünyesinde bulunan ve üniversitelerde görev yapan Besiclerin, Tahran Üniversitesi Öğrenci Yurdu'ndaki öğrenci mevcudunu azaltmak ve öğrencilerin uzak semtlere taşınmasını sağlamak için baskı ve kontrollerini sıklaştırdığı söylenmektedir. Söz konusu uygulama ile öğrenciler arasındaki haberleşmenin önlenmesi amaçlanıyor. Tahran, Meşhed, İsfahan ve Tebriz gibi kentlerde öğrenci evlerinin yoğun olarak bulunduğu semtlerde devriyeler artık daha sık geziyor. Ayrıca, günün değişik saatlerinde öğrencilerin kaldığı evlerde aramalar yapılıyor. Öte yandan, üniversitelerde laik eğitim anlayışını oluşturduğu gerekçesiyle Allameh Tabatabai Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde aralarında Uluslararası Hukuk Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Mohammad Reza Bıghdeli, Ceza Hukuku Profesörü Ali Azmayesh ve İnsan Hakları Profesörü Hossein Sharifi Tarazkoohı'nin de bulunduğu bir grup akademisyen görevden uzaklaştırıldı. Tahran Üniversitesi eski rektörü 76 yaşındaki Mohammad Maleki ise, İran ulusal güvenliğine karşı eylemlerde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Son olarak, Hacı Nasır Üniversitesi, Mazenderen Üniversitesi ve Isfahan Üniversitesi öğrencileri ile öğretim görevlilerine yönelik gözaltı uygulamaları gerçekleştirildi. Bu arada, üniversite öğrencilerinin önemli eylem merkezlerinden biri konumunda bulunan İran Açık Üniversitesi Endüstri Fakültesi öğrencileri, Tahran'ın güneyindeki Teknik Kolej binasından, Tahran Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi binasına taşındı. Önlemler bunlarla sınırlı değil. Özel üniversite statüsündeki Azad Üniversitesi yönetiminin, yasal düzenlemeyle İran Eğitim Bakanlığı’na devri gündemi meşgul eden konular arasında. Bir süreden beri, 1980’li yılların sonunda Ali Ekber Haşimi Rafsancani tarafından kurulan ve halen tüm eyaletlerde faaliyet gösteren anılan üniversiteye yönelik yıpratma kampanyası sürdürülüyordu. Sonunda, üniversite yönetim kurulunun aldığı karar ve Dini lider Hamaney’in onayı ile Azad Üniversitesi “Hac ve Vakıflar Kurumu”na bağışlandı. Böylece, üniversite gelirlerinden feragat edilmesine karşın, üniversite yönetiminin muhafaza edilmesi sağlandı. Bu arada hükümet, üniversite öğrencilerine verilen bursları yeni öğretim yılı başından itibaren yarı yarıya azalttı. Karar doğrultusunda, aylık 60 bin Tümen olan burslar, 30 bin Tümen'e düşürüldü. Çünkü, hükümet yanlısı üniversite öğrencilerinin, Üniversite Besiçleri ve hükümet yanlısı örgütlenmelerde yer alarak kendilerine mali destek temin ettiği iddia ediliyor. İran Yüksek Kültür Devrim Konseyi, İran'daki sosyal bilimler ile ilgili ders müfredatının gözden geçirilerek, İslami değerlere ağırlık veren bir düzenleme yapılması yönünde bir karar aldı. Konuyla ilgili olarak Beşeri Bilimler ve Kültürel Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Hamid Reza Ayatollahi, “Ülkedeki ders müfredatının büyük kısmının İran İslam çizgisinde olmadığını, bu nedenle Dini Lider Ali Hamaney'in tavsiyeleri doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılacağını” söyledi. Bilindiği gibi Hamaney, geçtiğimiz Ağustos ayında “Üniversitelerdeki sosyal bilgiler eğitiminin İslami kurallara uygun olmadığı ve eğitim sisteminin yetiştirdiği üniversite gençliğinin İslami devrimin niteliklerini iyi kavrayamadığı” yönünde bir açıklaması olmuş ve müfredatın yeniden düzenlenmesi talimatını vermişti. Gelişmeler, Ahmedinejad Hükümeti'nin üniversite öğrencilerinden duyduğu rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle, üniversitelerin bilimsel özerklikten mahrum bırakılarak militarize edilmeye çalışıldığını vurgulayan uzmanlar, hükümetin öğrenciler üzerindeki yaptırımlarını artırabilmek amacıyla planlı girişimlerini sürdüreceği görüşünde.