Aramak istediğiniz kelimeyi yazın
13 dakika okuma süresi
12-14 Temmuz 2021 / İstanbul & Online
Sempozyumun Sorunsalı:
Modern dönemde İngiltere ve ABD gibi deniz eksenli büyük güçlerin bir savunma hattı olarak Avrasya stratejilerinin merkezinde bulunan Ortadoğu bölgesi (Kuzey Afrika’yı da kapsayacak şekilde kullanılmıştır), Sovyetler Birliği/Rusya gibi kara jeopolitiğine dayalı güçler için de uluslararası güç dengeleri açısından vazgeçilmez bir öneme sahip olmuştur. Ayrıca üç kıtayı birleştiren kara, deniz ve hava yollarının kilit noktası olması, dünya petrol rezervlerinin 2/3’ünün bölgede yer alması, petrol ve doğal gaz akışının en kısa yollardan bu bölgeden sağlanması, dünya ticareti açısından önemli su yolları, karasal geçitler ve hava hattına sahip olması, Ortadoğu bölgesini büyük güçler açısından önemli kılan diğer unsurlardır.
Afro-Avrasya dünya ana kıtasının kesişim alanını oluşturan Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana neredeyse her on yılda bir jeopolitik dönüşüm geçirmektedir. Bölgedeki mevcut güç dinamiklerini I. Dünya Savaşı öncesine kadar götürmek mümkündür. Bölgenin ortaya çıkan devlet yapısında sömürge mirası önemli rol oynadığı gibi Soğuk Savaş Dönemi’nde farklı hizalanmalar karşımıza çıkmıştır. Sonraki dönem olan tek kutupluluk döneminde ise ABD’nin bölgeye müdahaleleri, Ortadoğu'daki dengeleri yıkmıştır ama yeni denge oluşmamıştır. Bunun somut örnekleri I. Körfez Savaşı (1990-1991) ve daha sonra Afganistan ve Irak işgallerinin bölgeye kalıcı bir düzen kazandırmadaki başarısızlığıdır.
17 Aralık 2010’da Tunus’ta başlayıp ardından pek çok ülkeye sıçrayan; Tunus, Mısır, Libya ve Yemen’de liderlerin devrilmesiyle sonuçlanan “Arap Baharı” olarak adlandırılan halk ayaklanmaları ise Ortadoğu bölgesinin mevcut güvenlik, ekonomik ve stratejik yapılarını altüst etmiştir. Bu dönemde “Revizyonist” ve “Statükocu” güçlerin rekabeti, bölgeyi vekâlet savaşlarının yaşandığı bir kaos alanına dönüştürmüştür. Arap Baharı’ndan sonra bölgede ortaya çıkan çatışmalar ve mücadeleler, küresel güçlerin bölgeyle ilişkilerini daha karmaşık ve dinamik hâle getirmiştir. Suriye, Yemen, Irak ve Libya’da küresel güçlerin, yerel ve bölgesel aktörlerin karmaşık ilişkileri karşımıza çıkmaktadır.
Bugünkü uluslararası konjonktürde küresel güçlerin (Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Rusya, Avrupa ve Hindistan) Ortadoğu için stratejilerinin ne olduğunu analiz etmek tarihte hiç bu kadar zor olmamıştır. Zira Ortadoğu kaos içindeyken küresel güç ilişkileri akışkan hâlde ve kurulan ittifaklar dinamik ve esnektir. Böyle bir uluslararası sistemde Ortadoğu’da kurulacak yeni bir dengenin; geleneksel ABD-Sovyet çift kutupluluk ve rakip-vekil politikalarından nasıl farklı olabileceği, ortaya çıkan güç boşluğunda bölgesel oyuncuların etkisi, terör gruplarının ve diğer devlet dışı aktörlerin gücü ile bunların uluslararası ilişkileri hakkında yeni sorular ortaya çıkmaktadır.
Bu çerçevede ABD, Rusya, Çin, Hindistan ve Avrupa'nın Ortadoğu politikalarının ve stratejilerinin analiz edilmesi, bu güçlerin bölgesel aktörlerle geliştirdikleri ikili ilişkilerin ve kurdukları çoklu ittifakların incelenmesi önem taşımaktadır. Ayrıca Suriye krizi gibi farklı konularda çoklu aktörlerin tutumunu anlamak da gereklidir. Bu açıdan ORSAM’ın (Ortadoğu Araştırmaları Merkezi) İstanbul Üniversitesi ve INASS (Uluslararası Arap Toplumlarını Araştırma Networku) ile iş birliği içinde düzenleyeceği uluslararası sempozyum; son dönemde Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yaşanan gelişmelerin/çatışmaların dinamiklerini küresel güçlerle bağlantılı olarak anlamaya hizmet edeceği gibi büyük güçlerle bölgesel aktörlerin ilişkilerinin geleceğine yönelik de öngörülerde bulunmayı amaçlamaktadır.
Bu sempozyum aynı zamanda Covid-19 sonrası, salgının dayattığı dönüşümler çerçevesinde dünya güçleri ile Arap ilişkilerinin ve diğer küresel güçlerin yükseliş ve düşüş olasılıklarının tartışılmasına da kapı açmaktadır. Uluslararası sistemin özelliklerini bir Ortadoğu perspektifi ile öngörmek hedeflendiğinde; özellikle ABD ve Çin arasında ekonomik, siyasi ve askerî rekabet ihtimalinin artması, Rusya ve İngiltere gibi diğer güçlerin rollerinin değişmesi Avrupa Birliği’nin ve bazı yükselen güçleri küresel sistemde (Brezilya, Almanya, Japonya ve Hindistan) daha fazla söz hakkı talep etmeye ittiği görülmektedir. Bu da Arap ülkelerinin değişen uluslararası parametrelerini göz önüne alarak bu güçler ile uluslararası iş birliği ihtimallerini gündeme getirmektedir.
Sempozyumun Hedefleri:
Sempozyumun Temaları:
(Bu önerilen temalar dışında da sempozyuma uygun şekilde farklı konular ele alınabilir):
|
|
Katılım Şartları:
Sempozyum bütün soysal ve beşerî bilimler mensuplarına açıktır. Bölgeyle ilgili uzmanlar, akademisyenler, düşünce kuruluşları, araştırma merkezleri, medya mensupları, karar alıcılar ile doktora öğrencileri sunumları ve makaleleriyle katılabilecektir.
Önemli Tarihler:
Önemli: Sempozyum, Covid-19 pandemisi için alınan tedbirlerin izin verdiği ölçüde İstanbul’da fiziksel olarak ve online katılımla yapılabilecektir. Şartların uygun olmaması hâlinde sempozyum yalnızca online olarak gerçekleştirilecektir.
Sempozyum Yönetimi:
Organizasyon Komitesi:
Danışma Kurulu (Alfabetik Sıra):
Bilim Kurulu (Alfabetik Sıra):
Tüm Hakları Saklıdır 2012 - 2025 | ORSAM