Seçimlere artık altı aydan az bir süre kala Libya’daki geçici hükûmet artık sağ salim siyasi geçişleri ve istikrar sağlamak için uğraşmaktadır. Zira bölgede yaşanan son olaylarda Hafter’in yeniden hareketlenmesi, Yeni Uzlaşı Hükûmeti’ne başkaldırı ve gözdağı anlamı taşımaktadır. Her ne kadar Başkanlık Konseyi tepki verip bildiriler yayımlasa da bu çerçevede Hafter, Başkanlık Konseyinin zayıf olduğunu göstererek ve Doğu’dan sonra Fizan’da (Güney) etkisini artırarak Libya halkının millî iradesine meydan okumaya devam etmektedir. Birinci Berlin Konferansı’nın neticesiz kalması ve Hafter güçlerinin saldırılarını sürdürmesi, 23 Haziran'da gerçekleştirilen ve sonrasında sonuç bildirgesi yayımlanan konferansın somut bir netice ortaya koyması hususunda önemli tereddütler meydana getirmiştir.
BM Genel Sekreteri Guterres ve Almanya Dışişleri Bakanı Maas’ın davetiyle 23 Haziran’da gerçekleşen programa; Cezayir, Çin, Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Fransa, Almanya, İtalya, Libya, Hollanda, Rusya, İsviçre, Tunus, Türkiye, Kongo Cumhuriyeti, BAE, Birleşik Krallık, ABD, BM, Afrika Birliği, Avrupa Birliği ve Arap Ligi temsilcileri katılmışlardır. Bu bağlamda sonuç bildirisinde yayımlanan kararlar şu şekildedir:
- 19 Ocak 2020 yılında gerçekleştirilen Berlin Konferansı’nda alınan kararlara bağlı kalınması.
- Libya’da yaşanan gelişmeler sonrasında Başbakanlık görevine gelen ve 24 Aralık seçimlerine bağlılık vurgusu yapan Abdülhamid Dibeybe’nin desteklenmesi.
- Bu bağlamda 24 Aralık seçimlerinin gerçekleşebilmesi için gerekli anayasal ve hukuki süreçlerin bir anca tamamlanması ve herkes tarafından kabul edilmesi. Bu bağlamda ülkede bulunan yabancı güçlerin en kısa süre içinde ülkeyi terk etmesi ve güvenlik sektörünün sivil bir yapı altında birleştirilmesi.[1] Geniş katılımlı Libya içi diyaloğun devam etmesi.
- BM önceliğinde gerçekleşen siyasi sürecin devam etmesi ve ülkenin bağımsızlığının, egemenliğinin, toprak bütünlüğünün korunması.
- Ülkedeki çatışmalara ve ülkenin iç işlerine hiçbir ülkenin müdahil olmaması.
- Ülkedeki barış görüşmelerine komşu ülkelerine ek olarak Afrika Birliği, Arap Ligi, AB ve BM’nin sunabileceği katkının kabul edilmesi.
- BM Libya Misyonu’nun yürütmüş olduğu faaliyetlerin desteklenmesi.
- Libya Başbakanlık Konseyi ve Libya Birlik Hükûmeti’nin tanınması ve 24 Aralık seçimlerine kadar olan süreçte tam olarak desteklenmesi.
Siyasi Süreç
- Libya Siyasi Diyalog Forumu’nda çıkan sonucun uygulanması.
- Libya Başkanlık Konseyi (LBK), Temsilciler Meclisi (TM) ve Libya Birlik Hükûmeti (UBH)’nin ülkeyi birleştirmek için gerekli adımlar atmasının desteklenmesi ve teşvik edilmesi.
- Tüm aktörlerin Libya’nın yasama yürütme ve yargı organlarına saygı göstermesi ve bunlara ek olarak ülkenin önemli kuruluşlarından Merkez Bankası ve Ulusal Gaz Kurumu’nun desteklenmesi.
- LBK, TM ve UBH’nin 24 Aralık seçimlerinin adil ve özgür bir ortamda gerçekleşmesi için gerekli hazırlıkları yapması ve seçimlerin gerçekleşebilmesi için gerekli hukuksal ve anayasal düzenlemeyi derhâl tamamlaması. Seçimlere genç ve kadın katılımını sağlaması. Bu hususlarda UBH’nin çalışmalarının desteklenmesi.
- Gerekirse Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun seçimlerin gerçekleşmesi için harekete geçmesi.
- Seçim ortamında nefret söyleminden ve yanlış bilgi yaymadan uzak durulması ve seçmenlerin eğitilmesi.
- TM ve Devlet Yüksek Konseyinin (DYK) önemli kurumlara yapılacak atamalar konusunda gerekli adımları Libya Siyasi Diyalog Forumu kararları uyarınca atması ve kurumlar arasındaki ikirciklik yapıyı en kısa sürede sonlandırması.
- Libyalı yetkililerin davetleriyle BM üyesi ülkelerin seçim gözlemcileri göndermesi.
- Kadınların tüm siyasi süreçte etkin rol alması ve UBH’nin tüm önemli pozisyonların en az %30’una kadınları ataması.
- BM tarafından yaptırım kararı çıkan aktörlere karşı gerekli yaptırımların tüm ülkeler tarafından uygulanması.
Güvenlik
- 23 Ekim 2020 tarihinde ilan edilen ateşkese bağlı kalınması ve ülkedeki yabancı aktörlerin bir an önce ülkeyi terk etmesi.
- 5+5 Ortak Askerî Konseyinin kalıcı ateşkesi sağlayabilmek için karşılıklı güven oluşturması, esirlerin serbest bırakılması, mayınların temizlenmesi, sahil yolunun açılması ve güvenlik yapılarındaki ikircikli yapının giderilmesi hususlarına önem vermesi.
- BMGK’nin 1970 (2011) ve 1973 (2011) sayılı kararlarına bağlı kalınması.
- Libya’daki çatışmanın komşu ülkelere sunmuş olduğu tehdidin tanınması.
- Başkanlık Konseyi ve UBH’nin sınırları kontrol etmek için gerekli adımları atması.
- Libya Ateşkes İzleme Mekanizması’nın desteklenmesi.
- Devletin meşru güç kullanması hususundaki tekelinin bir an önce onarılması ve güvenlik kurumlarının birleştirilmesi.
- Terör ve teröristlerle mücadele konusunda Libya devletine destek sağlanması. IŞİD el-Kaide ve diğer gruplarla mücadele konusunda BMGK’nin almış olduğu kararların uygulanması.
- BM’nin almış olduğu silah ambargosu kararının uygulanması. Tüm devletlerin 23 Ekim 2020 tarihinde alınan ateşkes kararını ihlale sebep olabilecek finansman, silah ve asker desteğinden kaçınması.
- IRINI Operasyonu’nun silah ambargosu hususundaki görevinin desteklenmesi.
Ekonomik ve Mali Reformlar
- UBH’nin temel hizmetleri halka sunmasının desteklenmesi bu bağlamda elektrik, su, sağlık ve eğitim hizmetlerinin onarılması, Covid-19 aşısı ile diğer aşıların halka sağlanması, yolsuzlukla mücadele edilmesi ve altyapı hizmetlerinin desteklenmesi.
- Libya’daki ekonomik ve mali kuruluşların meşrutiyetlerinin kabul edilmesi ve şeffaflığın desteklenmesi.
- Ülkedeki bankacılık faaliyetlerin almış olduğu hasarın onarılması ve merkez bankasının tek bir çatı altında birleştirilmesi. Merkez Bankası yönetim kurulu üyelerinin katılımcı, şeffaf ve aktif olmaları.
- UBH’nin kamu kaynaklarını şeffaf ve eşit biçimde tüm halk için kullanması.
- UBH tarafından işlevsiz kalan devlet kurumlarının ihya edilmesi özellikle de Denetim Kurulu ve Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Kurumunun yeninden canlandırılması.
- TM’nin dengeli ve üzerinde uzlaşı sağlanmış bir ulusal bütçeyi ivedilikle kabul etmesi.
- Libya Ulusal Gaz Kurumunun ülkenin tek meşru gaz kurumu olarak kabul edilmesi.
- BMGK’nin Libya Yatırım Kurumunun varlıklarını Libya halkının çıkarları için dondurduğu ve yeni dönemde Libya’daki mali ve ekonomi kurumlarının tekrar değerlendirilmesinin gerektiği, bu kurum ve kuruluşların birleştirilmesinin desteklenmesi gerektiği. Bu bağlamda Libya Yatırım Kurumu reformu üzerinde çalışılması.
Uluslararası Hukuk ve İnsan Haklarına Saygı
- TM, UBH ve Libyalı tüm tarafların uluslararası hukuka ve insan haklara saygı duyması, sivillerin haklarını koruması ve insan hakları ile sağlık çalışanlarına yardımcı olması.
- Başkanlık Konseyi ve UBH’nin ulusal uzlaşı sürecini kararlılıkla yürütmesi. Ulusal Uzlaşı sürecinde Afrika Birliği’nin ve Cezayir’in katkılarının kabul edilmesi.
- Uluslararası hukukun ve insan haklarının ihlallerinin Libyalı kurum, kuruluş ve kişilerce belgelendirilmesinin desteklenmesi ve kayıp kişiler hakkında özel bir çalışma yapılması.
- Libya topraklarından dışarıya ve içeriye insan kaçakçılığının önlenmesi.
- Tüm tarafların işkence ve hukuka aykırı müdahalelere son vermesi. Hapishanede bulunan tüm kişiler hakkında yeniden hukuki bir sürecin başlatılması.
- İnsan hakları ve uluslararası hukuk bağlamında Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun kararlarının takip edilmesi. İfade ve toplanma hakkının desteklenmesi.
II. Berlin konferansı bizlere genel hatlarıyla geçiş sürecini şeffaf bir şekilde geçilmesi için hazırlandıklarını göstermektedir. Konferans sonrası gelinen noktada Yeni Uzlaşı Hükûmeti’nin artık elini daha da güçlendirdiği söylenebilir. Nitekim konferans sonrası katılımcı heyetler Libya’yı bağımsız bir geleceğe taşıma konusunda umutvari açıklamalar yapmışlardır. ABD Dışişleri Bakanı Blinken Libya seçimlere doğru ilerlerken, ateşkesi sürdürürken, yabancı güçleri ülke dışına çıkarırken ve uluslararası toplumun desteğini sürdürürken uluslararası toplumun Libya'ya desteğini pekiştirmek için bir fırsat anı olarak değerlendirdi. Ek olaraktan aynı maddelere değinen BM Genel Sekreteri Guterres, Birleşmiş Milletler’in Libya Ateşkes İzleme Mekanizması’nı desteklemeye kararlı olduğunu ve BM ateşkes gözlemcilerinden oluşan ilk grup yakında Trablus'a konuşlandırılacağını açıkladı.
Diğer taraftan Fransa’nın Libya meselesinde artık AB’nin belirlemiş olduğu çerçeve dâhilinde açıklamalarda bulunması, Hafter’den vazgeçtiği anlamı taşır mı? Konferans sonrası söylemlerde kalmayıp kimi ülkeler tarafından uygulanacak olan politikalar bizlere Hafter’in saha da yalnız kalıp kalmadığını gösterecektir. Eğer Hafter’in etkisini bundan sonra daha az görecek olursak siyaseten Yeni Uzlaşı Hükûmeti Hafter’in önünü kesmekte başarılı olduğunu göstermektedir, bundan sonrası kalacak tek adım artık bir an önce Hafter’i ya yerel mahkemelerde ya da uluslararası gözetimin altında yargılamak olacaktır. İşlemiş olduğu savaş suçlarını ve Libya halkının millî iradesine saygı göstermemesinin cezasını çekecektir. Şayet aksı bir durum gerçekleşir ve hükûmet içeresinde yer almayı başarır ve ordunun birleşmesi gibi sonuca varılır ise bir kısır döngü içerisinde Hafter ve milislerinin işlemiş oldukları suçlardan sıyrılma şansı bulacak olup daha sonrası için darbe eğilimlerinin tekrarlanmayacağının garantisi ne yazık ki yoktur.
[1] Türkiye bu madde hususunda çekimser oy kullanmıştır.