Nebahat Tanrıverdi O, ORSAM Uzman Yardımcısı
28 Kasım 2010’da gerçekleştirilen Mısır Parlamento Seçimlerinin ilk turunun sonuçları tartışılmaya devam ediliyor. Seçim öncesi tırmanan siyasi gerginlik seçim günü daha da artmış ve Mısır genelinde olaylara neden olmuştur. Bu durum bazı yerlerde ise şiddet olaylarına dönüşmüştür. Seçim öncesinde ve sırasında meydana gelen gerginliklere oyların çalındığı, bazı adayların engellendiği, hatta tutuklandığı ve polisin zor kullandığı iddiaları da eklenmiştir. Seçim sonuçlarının Mısır iç politikasına ve dış politikasına etkilerini daha sağlıklı gözlemlemek için muhalefetin aldığı boykot kararı ve ikinci tur seçim sonuçları ile muhalefetin önümüzdeki günlerde alacağı tavrın beklenmesi gerekse de, seçim sürecinde yaşanan ana gerginlikleri ve seçim sonuçlarını değerlendirmek faydalı olacaktır.
Seçim öncesi dönemde muhalefet ve basın, baskı ve sansüre maruz kaldıklarını dile getirmişlerdir. 9 Ekim tarihinde Müslüman Kardeşler Örgütü’nün başkanı Muhammet Badai 29 Kasım tarihinde yapılacak olan parlamento seçimleri için grup olarak adaylıklarını koyacaklarını açıklaması üzerine, 150’den fazla kişi tutuklanmıştı. Tutuklananların yarısının serbest bırakılmasının ardından, 70 kadar tutuklu içinde Uluslararası Af Örgütü devreye girmişti. En son 26 Kasım’da Müslüman Kardeşleri destekleyen bin kadar kişinin tutuklanması ise gerginliğin iyice artmasına neden olmuştur. Öte yandan, “El-Kahire el-Yevm” programı sansürlenmiştir. Kahire’den yayın yapan Orbit kanalının ve Online TV kanalındaki İbrahim İsa’nın programı engellenmiştir. Mısır’da daha önce Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek hakkında yaptığı haberlerden dolayı tutuklanmış ünlü muhalif yazar İbrahim İsa, “Dustur” Gazetesi’nin editörlüğünden alınmıştır ve Dustur Gazetesi’nin sahipleri ve içeriği değişmiştir. Bunların yanı sıra “El-Nas, el-Hafız, el-Haliciyye, es-Sıhha ve’l-Cemal” gibi dini içerikli pek çok kanalın kapatılması bu süreçte muhalefetin ve basının seçim öncesinde yaşadığı sürecin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu gelişmeler Mısır’da seçim öncesi siyasi atmosferi tırmandırmış ve 28 Kasım 2010 günü protestolar ve şiddet olayları gölgesinde seçimlerin ilk turu gerçekleştirilmiştir.
Tartışma, seçim öncesinde ve sırasında yaşanan gerginliklerle sınırlı kalmamıştır. Özellikle seçimin resmi verileri de bir başka tartışma meselesi olmaktadır. Seçimin ardından Yüksek Seçim Komisyonu’nun yaptığı resmi açıklamaya göre, Parlamento Seçimleri ilk turu için 40,160,799 Mısır vatandaşı oy kullanmaya davet edilmiş, 14,036,937 vatandaş seçim günü oy kullanmıştır. Ülke genelinde seçimler 5 katılım ile sona ermiştir. Yine Yüksek Seçim Komisyonu’nun verilerine göre, Hamoul, Kafr El-Sheikh, Kafr El-Dawar, Edku, Al-Mahmoudaya, El-Beihra, Samanoud, Gharbia, Shibin El-Kom, El-Monoufiyah, Izbar Saqr, Bilbeis, El-Sharqia, Meet Ghamr, Daqahliya, Al-Shada’, El-Mounoufiyah, Tamyah, Sonoros, Al-Fayoum, Helwan, Helwam, Matrayah, Cairo, Abu Teig ve Assiut’da şiddet olayları gerçekleşmiştir. Şiddet olayları nedeniyle buralarda seçim yapılamamış, bu 26 adayın seçimi 5 Aralık’taki ikinci tura bırakılmıştır. (Seçim sonuçlarına ilişkin ayrıntılı verileri ORSAM’ın Mısır Seçim Sitesi’nden takip edebilirsiniz. http://www.orsam.org.tr/tr/Secimler/Secim.aspx?ID=3)
Birinci tur seçiminin tartışmasız galibi 209 sandalye kazanarak 217 sandalyeyi kesinleştiren (8 Aday seçilmiş adaylar tarafından atandığı için) Milli Demokrat Partidir. Öte yandan, muhalefet partileri sadece 5 sandalye alarak parlamentoya girebilmişlerdir. 7 Bağımsız aday da Parlamentoya girmeyi başarmıştır. Seçimlerin en tartışılan gelişmesi ise Müslüman Kardeşler’in hiç sandalye alamayıp parlamentoda temsil hakkı elde edememesi olmuştur. Müslüman Kardeşlerin dışındaki muhalefetin de ciddi bir darbe aldığı görülmektedir. Önceki parlamentoda 12 sandalye ile temsil edilen liberal ve laik Wafd Partisi bu seçimlerde 2 sandalye kazanmıştır. Solcu Tagammu Partisi ve Sosyal Adalet Partisi ile liberal Ghad Partisi ise birer sandalye alarak parlamentoya girmişlerdir.
Seçimin 2. turu ise 5 Aralık 2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu turda ise geriye kalan 228 sandalye için 550 parlamenter yarışacaktı. Ancak, Müslüman Kardeşler’in ve Wafd Partisi’nin seçimlerin ikinci turunu boykot etmesi ilk turda 5 olan seçime katılım oranını daha da düşürmüştür. Henüz Yüksek Seçim Komisyon’undan resmi bir açıklama gelmemiş olsa da sivil toplum örgütlerinin ve bağımsız seçim gözlemcilerinin tahminleri ikinci turda seçime katılımın civarında olduğu yönündedir.
Sonuç
İkinci turda sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın yapılan meclis seçiminin en net sonucu muhalefetin yok denecek kadar küçülmesidir. Mısır’da siyasal sistemin pek de demokratik sayılamayacağı bilinen bir gerçektir. Ancak, seçimin gerçekleşme biçimi ve öncesinde yaşanan gelişmeler Mısır standartlarında bile demokrasinin sorgulanmasına neden olmuş ve uluslar arası platformlarda ciddi tepkilerle karşılanmıştır. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde ABD’nin Mısır’a yönelik demokratikleşme eleştirilerinin doruğa çıktığı 2000li yılların ortasından sonra uzun süredir Mısır demokrasisi ve siyasal sistemi tartışılmaktadır. Ancak son seçimde yaşananlar son birkaç yıldır küllenmiş gibi görünen eleştirilerin yeniden su yüzüne çıkmasına neden olmuştur. Mübarek sonrası Mısır rejiminin geleceği konusundaki tartışmaların arttığı bir döneme denk gelen seçimin sistemin kendisini korumak için bir tedbir mekanizmasına dönüştüğü ve her zamankinden daha radikal önlemler aldığı görülmektedir. Bu gerçekleşen Parlamento Seçimleri önümüzdeki yıl yapılması planlanan 2011 Devlet Başkanlığı seçimini daha da ilginç hale getireceği ve meclisin toplanmasıyla yeni aday belirlenmesi süreci arasında çok yakından bir ilişki olacağı söylenebilir.